ÖZÜNÜ KAÇIRMA SAFSATALARI

Kısır Döngü Safsatası (İng. begging the question)

Kısır döngü safsatası, “Konunun Özünü Kaçırma Safsataları” dediğimiz gruba girer. İlgisiz sonuç safsatası, savı zayıflatma safsatası, ilgisiz amaç safsatası, konuyu saptırma safsatasıyla aynı öbekte yer alırlar. Kısır döngü safsatası, sonucun kendisinin veya bir kısmının önermelerin içinde bulunması durumu olarak tanımlanır. Birinci önermenin ikinci bir önermeye göndermede bulunularak desteklenmesine karşın ikinci önermenin de zaten birinci önerme ile destekleniyor olması durumu olarak da tanımlanabilir.

“Yalancı değilim. O nedenle, bütün söylediklerim doğrudur.”

Yalancı olmamanın tanımı zaten kişinin bütün söylediklerinin doğru olmasıdır.

“Bütün cinayetler yanlıştır. Kürtaj bir cinayettir. O halde kürtaj doğru değildir.”

Vargı, aslında ikinci önermenin içindedir. Kürtajın bir cinayet olduğu kabul edilmişse, sonuç da doğrudan kabul edilmiş demektir. Oysa tartışma konusu kürtajın bir cinayet olup olmadığıdır ve bu çıkarım bu tartışmaya hiçbir şey katmamaktadır.

“Pişirilmiş ıstakozlar kırmızıdır çünkü yüksek sıcaklık kabuktaki protein moleküllerini kırmızı ışık dışında her şeyi emebilecek hale getirir.” John Mitchinson, Cahillikler Kitabı 2 – Hayvanlar Alemi, NTV yayınları.

Kırmızı rengin tanımı zaten kırmızı ışık dışında her ışığı emmektir. Yazar bu cümlede bir nedensellik birdirmiyor.

“Tanrı vardır çünkü Kuran öyle diyor. Kuran’ın doğru olduğunu nasıl mı biliyorum? Çünkü onu Tanrı yazdırdı.”

“A: Allah ümmetini sapıklıkta birleştirmez.
B: Ama çoğunluk sapıklıkta birleşiyor?
A: Onlar ümmet değil.”

“Demokrasi İslam’a aykırıdır. Devlet din kurallarıyla yönetilmelidir. Herkes oy hakkına sahip olursa laik düzen olur. Onun için yöneticileri muttakiler seçmelidirler.”

“Muttaki”leri kimin seçeceği sorulduğunda sav kısır döngüye girecektir. Yazar yöneticileri bir başka yönetici öbeğinin seçmesini önerirken yalnızca adlandırmayı değiştirmiş oluyor.

 

İlgisiz Sonuç Safsatası (İng. irrelevant conclusion)

Savlanan şeyle ilgisi olmayan bir sonuç çıkarılmasından doğan hatadır.

“Öğrenciler çok not istediğine göre, hocanın notu kıt olmalı.”

“Namazını aksatmamaya özen gösterdiğine göre günahı çok olmalı.”

“Bu adamın kitabında dipnot yok. Demek ki yazdıklarının bir dayanağı yok.”

Ayrıca bkz: Outcome bias

Ayrıca bkz: Wishful thinking

 

Savı Zayıflatma Safsatası /Korkuluk Safsatası (İng. fallacy of the straw-man)

Kendi savını güçlendirmek için, karşı tarafın gerçek savı yerine savın en zayıf ve/veya duygusal yönünü bularak buna saldırma durumudur. Samandan yapılmış bir korkuluğu devirmek gerçek bir adamı yere sermekten daha kolay olduğu için bu safsataya “Korkuluk Safsatası ” da denmektedir.

“Askere gitmeliyiz. İnsanlar rahat bulmadıkları için askere gitmek istemezler. Fakat şunu bilmeliyiz ki rahatlıktan daha önemli şeyler de var.”

“Bazıları, nükleer santralin gereksiz olduğunu savunuyor. Bizleri enerjisiz bırakmaya kimsenin hakkı yok.”

“Bazıları nükleer santralin gerekli olduğunu savunuyor. Çevreyi katletmeye kimsenin hakkı yok.”

“Tanrıtanımaz (ateist) olmak için, Tanrı’nın olmadığına mutlak bir kesinlikle inanmalısın. Kendini mutlak kesinliğe inandırabilmek için de, Tanrı’nın bulunabilme ihtimalinin olduğu bütün yerleri ve evreni incelemelisin. Bunu yapamayacağına göre haklı veya mazeretli görülemezsin.”

“A: Türkçe namaz şu, şu gerekçelerle uygundur.
B: Hayır. Türkçe namazı savunanlar bunu ‘ulusal din’ adıyla milliyetçi bir siyasi proje olarak savunmakta, bin yıllık din kardeşlerimizden bizi ayırmayı tasarlamaktadırlar.”

B kişisi A’nın savını çürütmek yerine savın en zayıf göründüğü nokta olan milliyetçi duygusallıktan destek aldığı gerçeğine yüklenmektedir. Niyet okuduğu için aynı zamanda bir kaygan yokuş safsatasıdır.

İlgisiz Amaç Safsatası (İng. fallacy of irrelevant purpose)

Bir şeye karşı, öyle bir amacı olmadığı halde, amaca ulaşılmadığına dayanarak çıkarım yapma hatasıdır.

“İlahiyatçılara güvenmiyorum. Binlerce yıldır Allah’ın varlığını ispatlayamadılar.”

“Kuran’cılardan bir cacık olmaz. Daha kendi aralarında görüş birliği yok.”

“Liselere eleştirel düşünme dersi konacakmış. Gençlerimizin uyuşturucu ve güvenlik sorununu böyle mi çözecekler?”

Konuyu Saptırma Safsatası (İng. fallacy of red herring)

Savunulan şey hakkındaki bir eleştiriyi konuyu başka bir yere çekerek göz ardı etmekten oluşan hatadır.

“Teröristlerin de adil yargılanma hakları olduğunu söyleyenler kendilerini bir de şehit annelerinin yerine koysunlar.”

Bu örnek aynı zamanda bir duyguya başvurma safsatasıdır.

“Konu dinle il işkili olduğu için FP lideri Recai Kutan’a da sormuşlar: ‘Dinen kadın dövme doğru mudur değil midir diye tartışılıyor, siz ne dersiniz?’ Kutan’ın yanıtı tarihe geçecek bir şey: ‘Ben konunun uzmanı değilim’, demiş! Kadınlara dayak atmanın bir uzmanlık işi olduğunu ilk kez işitiyorum.” (Türker ALKAN, 6.8.2000, Radikal)

Yazar, Recai Kutan’ın kadın dövme hakkındaki soruya verdiği ben konunun uzmanı değilim, cevabını saptırarak kadın dövmenin uzmanlığı şeklinde çıkarım yapıyor.