Ben Selim Çalışkan. İyi düzeyde İngilizce ve çat-pat Almanca biliyorum. Fiziksel bilimler eğitimi aldım. On, on beş yıldır tam zamanlı işimden arta kalan zamanda her görüş ve kanattan sosyal bilimler kaynaklarını karıştırıyorum. Öğrendiklerimden önemli olduğunu düşündüklerimi arayışta olanlarla paylaşmaya çalışıyorum. Hazır bulunmayan bazı bilgilere ulaşmaya çalışmak, insanı zorunlu olarak yeni bilgi sentezlemek zorunda bırakıyor. Bu durumun beni eleştirel düşünme becerilerimi geliştirmeye zorladığını çok sonra fark ettiğimde, eleştirel düşünmenin adını yeni öğrenmiştim. İnternetle gelen bilgi kalabalığı, bilgi edinme ve bilgiyi değerlendirme konusunda enikonu bir birikim edinmemi sağladı. Bu gibi konuların hiçbir düzeyde örgün öğretimin konusu yapılmadığını gördüm (lise programına eklenen “medya okur-yazarlığı” dersinin sağladığı marjinal yarar dışında). Oysa bunlar yaşamsal olabilecek yetenekler. Edindiklerimi insanlarla paylaşmaya çalışıyorum. Bunu yaparken örnek alabileceğim benzer bir kaynak olmadığı için yolumu el yordamıyla bulacağım.
Paraya ve güce tapmıyorum; yararlanmaları ve olabiliyorsa katkı sağlamaları dışında okuyuculardan hiçbir beklentim yok. Bundan fazla bilginin gerektiğini düşünüyorsanız bana yazabilirsiniz. Twitter’da yokum. Facebook’ta yalnızca birkaç sayfayı izlemek amaçlı varım ve sosyal olarak kullanmıyorum.
Eleştirel düşünme ve mantık konuları bilimciliğin, ateizmin, materyalizmin ve liberalizmin elinde oyuncak oldu ve eleştirel düşünme konusu başıboş bırakıldıkça bu durum pekişiyor. Tıpkı Kitabımukaddes veya Kuran çalışmasından vazgeçen toplumların bu konuları suiistimalcilere terk ettikleri gibi. Bu durumun farkına varamayan kişi için öyle bir yarılma var ki bir yanda dogmatik yaşamla kendini rahatlatan ve her uyarıya karşın kafasını kuma gömen gelenekçi kalabalık, öbür yanda sözde kendini eleştirel düşünceye ve “bilim” dediği gerçeklere adamış ve gözüyle görmediği neredeyse her şeye komplo kuramı gözüyle bakan yeni kuşak var. Birinci kamp bilimin veya bilim dışı bilgi edinme yollarının verisine saygı göstermeyi bir eksiklik veya zayıflık olarak görür. Bu kişiler gelenekçi düşünce önderlerini izlerler, kendi adlarına düşünmezler. İkinci kamp bilimin kendi yöntemleriyle kanıtlayamadığı her şeyi inkar etme yanılgısına düşer. Bu kişiler ironik olarak yine kendi kamplarının düşünce önderlerini izlerler, kendi adlarına düşünmezler. Okumakta olduğunuz bu internet sitesi, kişinin bu iki ideolojik kamp arasında kalmak zorunda olmadığının bir örneği olmaya çalışıyor. Her iki kampın tipik üyesinin amacı azami kafa rahatlığıdır. Bu blog kafa rahatını bozma pahasına gerçeği, yalnızca gerçeği bilmek isteyenlere hizmet etmek için var. Konu anlatımı veya tanımlar diyebileceğimiz bölümler olabildiğince yorumsuz ve yansız yazılmıştır. Eleştirel okuma örneklerinin verildiği bölümler yazarın öznel değerlendirmelerini kısmen içerebilir. Siteyi hazırlayan kişi, okurun eleştirel okumayı bu siteye bile uygulayıp kendi yargısını –elbette kanıtlanabilir biçimde– verebilecek duruma gelmesini diler. Gerçeği bilmek isteyen kişi karşıt görüşlerin varlığına katlanabilmeli, hatta onlardan yararlanabilmelidir. Çünkü gerçeğin her bir parçası eninde sonunda kötüye kullanılacaktır.
scaliskan [] protonmail.com