(İng. pragmatic fallacy)
Bir şeyin bazı insanlar üzerindeki yararlı etkilerinden dolayı doğru olacağını varsaymaktır.
“Elektronik sigara benim sigarayı bırakmamı sağladı. İşe yarıyor.”
Sınır kaçakçıları: “Biz de mi dağa çıkalım?”
Yukarıdaki örnek aynı zamanda tehdit safsatasıdır.
“Emeklilik yaşı 50’ye indirilmelidir, yoksa memurlar mağdur olurlar.”
“Belediyeler bütün otobüslerini alçak tabanlı olanlarla değiştirmeliler çünkü tekerlekli sandalyedeki insanlar merdivenli otobüslere binemiyorlar.”
A: “İsrail’e yaptırım olmak üzere Yahudi mallarını boykot edelim.”
B: “Bu gülünç bir öneri. Kullandığın ilaçların yarısı Yahudi şirketlerinin ürünü, tıbbi testlerin önemli bölümü Yahudi icadı. Google bile Yahudi malı. Hepsini boykot edecek olursan hepsinden yoksun kalırsın.”
B’nin yaptığı aynı zamanda güce başvurma safsatasıdır, otoriteye başvurma safsatasının özel bir biçimidir. Savlar kimi zaman önerme biçiminde değil de örnekte görüldüğü gibi çağrı biçiminde gelebilir. Çağrıyı önerme biçimine çevirecek olursak şu biçimi alacaktır: “İsrail’e yaptırım olmak üzere Yahudi mallarını boykot etmek ahlaki olarak doğru davranıştır.” … “Hayır, yanlış bir davranıştır çünkü bu bize zarar verir.”