BELİRSİZLİK SAFSATALARI

Çapraşık /belirsiz anlatım (İng. vague statement)

Bir cümlede sözcüklerin veya ifadelerin açık olarak kullanılmamasından doğan hatalara genel olarak belirsizlik safsataları adı verilir. İki türlü ortaya çıkar: (1) Kelime veya ifade çok anlamlı olabilir. Bu durumda birden çok anlam ortaya çıkar. (2) Kelime veya ifadede belirsizlik vardır. Bir sözcük kimi zaman birden çok anlama gelebilir. Özellikle soyut sözcüklerde anlam belirsizliği oluşabilir. Slogan biçimindeki savlar çoğu zaman böyledir.

“Bir özrün varsa derse gelmeyebilirsin.

Engelli anlamında mı, mazeretli anlamında mı özürlü, belli değil.

“Ya sev ya terk et.”

“Sevmek”le denmek istenen net değil.

“Demokrasiye güvenemeyiz.

Demokrasi karmaşık bir kavramdır. Nesine güvenmekten söz ediliyor? Biz kimiz? Cümlenin açıklanması gerekiyor.

“Din hiçbir şeyi başarmamıştır.”

Din bir kavramdır, özne değildir. Burada özne olarak kullanıldığından din adamlarının mı, belli bir dini izleyenlerin mi yoksa kimi dinin kaynağı olan kitapların mı kastedildiği belirsizdir.

Bazı kavramlar tek sözcükle temsil edilse bile doğaları gereği çok basit soruların veya yanıtların konusu olamazlar. Bu durumda yanlış anlamalar olur. Söylenen ile söylenmek istenen arasında derin ayrımlar oluşur. İletişim gerçekleşmez. Aşağıdaki diyaloğu inceleyelim.

A: Özgürlükçü müsün? (hata 1)

B:Hayır. Ben muhafazakarım. (hata 2)

A: Peki, kürtajı destekliyor musun? (hata 3)

B: Hayır. Kürtaj cinayettir. (hata 4)

A: O zaman sen doğum kontrolüne de karşı olmalısın. (hata 5)

Yapıcı olmayan ve Karagöz-Hacivat komikliklerini andıran bu tür diyaloglara basında ve toplum yaşamında çoğu kişinin sandığından daha sık rastlanır.

 

Cinaslı Safsata / Çok Anlamlılık Safsatası (İng. fallacy of equivocation /fallacy of amphiboly)

Aynı sözcüğün, ifadenin iki farklı kısmında, iki farklı anlamda kullanılmasından doğan bir belirsizlik safsatasıdır.

“Yasaya karşı gelenler hapse atılırlar. Sen yerçekimi yasasına karşı geldin. O halde hapse atılmalısın!”

“Yarime bir gül dedim, bir gül verdi bana.”

“Ali, Ayşe’yi Ahmet ile yakaladı.”

Ahmet’in Ayşe’yi yakalayan mı olduğu, Ali’ye yakalananlardan biri mi olduğu belirsizdir.

“Akşam pijamamla markete gittim.”

Pijama “akşam pijaması” mıdır, markete akşamleyin mi gidilmiştir?

 

Vurgulama Safsatası (İng. fallacy of accent)

Bir sözcük veya ifadeye vurgu yaparak farklı bir anlam elde etme veya anlamı kaydırma hatasıdır. Bir belirsizlik safsatasıdır.

“Çalış baban gibi eşek olma.”

Babası iyi mi çalışıyor, yoksa eşek mi?

“Bu küçük bir felaket.”

“Bu, küçük bir felaket” mi, “bu çocuk bir felaket” mi?