<Zamanı olmayan yalnızca renkli sözcükleri izleyebilir>
“Basın doğruyu söyler” ve “bu salgın çok tehlikeli” öncüllerine sorgulamadan inananlar, basın şirketlerinin salgınla ilgili her yazdıklarını okumayı sürdürüyorlar. Ve ne yazık ki benzersiz bir bilgi kirliliği altında kalıyorlar. Gömleğinizdeki yağ lekesinden daha işe yarar olmayan bir haber örneği daha.
“Koronavirüs salgını nedeniyle, maskelere yoğun ilgi var. Bu ilgi merdiven altı ve sahte maske üretimini de artırdı. Maske alırken kullanıcıların sahte ürünlere karşı dikkat etmesi gereken nokta ise “CE” işareti. Mevzuat gereği AB ülkelerinde ve Türkiye’de “CE” sertifikasyonuna sahip olmayan kişisel koruyucu donanımların satışı yasak. “CE” işareti ürünlerin sağlığa uygun olduğunu gösteriyor. Uzmanlar maskelerde de “CE” işaretinin aranması gerektiğine dikkat çekiyor. Bu işaret ürünün güvenli olduğunu, üretilirken de bütün standartlara uygun olduğunu gösteren bir işaretleme.”
“Sahte” sözcüğünün yersiz ve yanıltıcı kullanımı. Sahte, bir şeyin düzmecesidir, taklididir. Sahte Rolex yaparsınız, Rolex saati taklit eder ama yine saattir, yani “sahte saat” değildir. Sahte banknot basarsınız, sahteliği TCMB’nin imzalamamış olduğu bir senet olmasından ileri gelir. Ama malzeme aynıdır, pamuk kağıdından yapılır. Şimdi bu maskeler gerçekte maske değil mi? Elbette hayır, bunlar da maske. Ama belgesiz maske denmesi gerekiyordu.
“Enfeksiyon hemşiresi Tülay Bozdağ, “Maskelerin özelliklerinin mutlaka üzerinde yazması gerekiyor. Poşetin üzerinde ‘CE’ yazması gerekiyor. Maskenin kendi özelliğine dair mutlaka bir ibare olması gerekiyor. Mesela ‘FFP3’ yazıyor mesela. Bu solunum maskesi, uygunluğunu gösteriyor, standardize olduğunu gösteriyor.”
CE ne demek? FFP3 ne demek? Bunları neden bilmemiz gerekmiyor? Hemşire veya onun sözlerini aktaran gazeteci adeta bilmememizi ister gibi konuşuyor. Bir şeyin “standart” olmasının anlamı bellidir. Peki, standartlığın konuyla ilgisi nedir? Bilmeyelim…
“Tülay Bozdağ, çoklu kutularda veya tekli paketler için “CE” ibaresi uyarısında bulunarak, “Bu yeterli. Biz hastaneye alırken zaten bakıyoruz kutuların üzerine, üzerinde yazıyorsa bizim için kafi.”
Yani Bozdağ’ın çalıştığı hastane mal alım ihalesine şöyle mi çıkıyor? “CE belgeli maske alınacaktır.” Elbette hayır. Kırk türlü kirleticiden korunmayı amaçlayan, birbirinin yerine geçemeyen kırk türlü maske var. Önce maskenin adını, türünü söyleyecek, sonra belgesini söyleyecek. Türkiye Kömür İşletmeleri de maske alıyor ama hastanenin aldığı maskeyi almıyor. O zaman?
“Bir sürü maske var, bunların bir takılış şekli, kullanım süresi bilinerek takılması gerekiyor. Bir maske aldım her gün kullanayım, işe gidince takayım, çıkarayım, cebime koyayım, çantama koyayım, tekrar çıkarıp, tekrar takayım olamaması gerekiyor. Bir maske uygun şekilde kullanılıp zamanını tükettikten sonra çöpe atılması gerekiyor. Son kullanma tarihi nedir? Herkesin kullandığı cerrahi maske; bunun süresi takılınca akşama kadar değil, takıldıktan sonra nemleninceye kadar takabiliyoruz. Sonra bunu çöpe atmamız gerekiyor.”
Bozdağ hemşire gibi değil de, CE belgeli maske satan bir pazarlamacı gibi konuşuyor. Bakın, yukarıda kırk türlü maskeyi ayırt etmemiş ve bize bir kısaltma ezberletmeye çalışmıştı. Şimdi hangi türden söz ettiğini açık etti: Cerrahi maske.
“Bozdağ elindeki N-95 tipi maskeyi göstererek şunları söyledi:”
Aman bilmeyelim. N-95 ne demek onu da bilmeyelim. Koyun gibi ezberleyelim, bize söyleneni yapalım. Az önce cerrahiydi, şimdi N-95’e döndü. Bir de FFP-3 varmış, başımız döndü…
Aradığımız bilginin bir bölümü haberin sonunda geliyor:
“CE işareti, Avrupa Birliğinin (AB), teknik mevzuat uyumu çerçevesinde malların serbest dolaşımının tam anlamıyla sağlanması amacıyla ürünlerin teknik yapılarına ilişkin mevzuatı daha basit ve genel hale getirmek için 1985 yılında benimsediği Yeni Yaklaşım Politikası kapsamında hazırlanan Yeni Yaklaşım Direktifleri kapsamına giren ürünlerin bu direktiflere uygun olduğunu ve gerekli bütün uygunluk değerlendirme faaliyetlerinden geçtiğini sağlık, güvenlik ve tüketicinin ve çevrenin korunması gerekliliklerine uygunluğunu gösteren ve “Conformité Européenne” kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir Birlik işareti…”
Demek ki CE işareti ticari bir işaretlemeymiş. Ürünün ne işe yarayıp yaramadığıyla ilgili bilgi vermiyormuş. Telefonunuzun priz adaptöründe de CE işaretini göreceksiniz. Bunun ne anlama geldiğini ancak o ürüne özel standartları araştırdığınızda öğrenebilirsiniz.
Haber bitti. Bu haberde önemli bir eksik daha var, fark edebildiniz mi? Merdiven altı üreticinin “CE” damgasını basmasını engelleyecek olan nedir?
Meraklısına fazladan bilgi: Cahil hemşirenin “mesela FFP3” dediği maske endüstri maskesidir, salgında işe yaramaz. Çünkü hemen hepsi ventillidir ve ventil soluk verirken açılır. Maske yalnızca alınan soluğu temizler, verileni değil. Mikrop yayılmayı sürdürür. Bu bilgi kirliliğinden korunmak için önce CNN şirketinin, sonra da bu hemşirenin güvenilir bilgi kaynağı olup olmadığını tartabilmek yeterlidir. Her teknik ayrıntıyı bilmek gerekmez.