GİRİŞ

Bu sitede okurlara eleştirel düşünme yeteneği kazandırmayı deneyeceğim. Deneyeceğim diyorum çünkü bu yetenek nasıl kazanılır, nasıl kazandırılır açıkçası bilmiyorum. Bunu elde etmenin onda dokuzunun istek olduğunu vurgulamalıyım. Eleştirel düşünmenin bir alışkanlık durumuna gelmesi ulaşılabilecek en üst düzey, ki ben bu düzeye gelmiş değilim. İnsanlara yardım etme çabasından başka hiçbir iddiam yok. Yalnızca çok pahalıya mal olan yaygın bir zayıflığın ayırdına vardım ve dileyenlerin bu zayıflığı gidermelerine yardımcı olmak istiyorum. Dilerim ki herkes benden daha zeki olsun, daha eleştirel düşünsün, düşünme hataları yüzünden yaşanan bireysel ve toplumsal sorunlar hiç olmasın.

giriş1

Görselde görüldüğü gibi eleştirel düşünmeyi en geniş kapsamıyla üç ayak üzerine oturtacağım. Öncelikle bilgi edinme yollarını kullanabilmemiz gerekli. Günümüzde benzerine rastlanmamış bir bilgi bolluğu var. Kirlilik de bollukla birlikte geliyor. Sahte bilgiyi gerçeğinden ayıramayan bilgisiz birey istediği kadar hatasız düşünsün, ilerlemesi çok sınırlı olacaktır. Eleştirel düşünebilen bir zihni motora, bilgiyi yakıta benzetebiliriz. İkisi de aynı anda olmalı ki güç üretilsin. Bunun için eleştirel okuma yetisi kazanılmalı. Bunun için de dil iyi bilinmeli, çünkü ikna ediciler (olumlu ve olumsuz en geniş anlamda), kışkırtıcılar, tuzak kuranlar ve yalancılar dili çok iyi kullanırlar. Üçüncü ayak ise en genel anlamıyla tartışma. Gerçek ancak tartışmayla, yani karşıt görüşlerin çarpışması ve boy ölçüşmesiyle ortaya çıkar. Aradığımız şey gerçek ise tartışmaları okuyabilme ve tartışmaya taraf olabilmek gerekir.

Burada eleştirel düşünme başlığını kullanıyorum ancak burada kitap anlamıyla eleştirel düşünme anlatılmayabilir. Düşünme dersi veren hocalar ve kitaplar var. Bunların herbirinin ağırlıkla eğildikleri odakları ve çoğunlukla ticari amaçları var. Ben burada yaratıcı düşünmeyi tartışmayacağım. Daha çok sorun saptama üzerinde duracağım. Yani düşüncenin daha çok üretim ucunda değil, tüketim ucunda duracağız. Çünkü üretim bol ve ivmeli olarak artıyor.

Yıkıcı olan üretimin kendisi değil, üretilen düşünceyi seçici olarak çoğaltan basın, haberleşme, üniversite, devlet, sivil toplum örgütleri gibi dizgeler. Önce kişilerin bu saldırgan düşünce yayınına karşı dik durma ve her rüzgarda savrulmama yetisi kazanması gerekiyor. Gerisinin kendiliğinden geleceğine ve özgün düşünce üretiminin bireyin ve toplumun mutluluğu için ortaya çıkacağına inanıyorum. Bu benim yorumum. Kimisi etkin olmanın ve özgün ve düşüncenin edilgenliği yeneceğini düşünür. Buna yanlış demiyorum. Ben öbür türlü düşünüyorum.

Burada bilimsel ve önceden denenmiş yöntemsel bir yol izlemeyeceğim. Deyim yerindeyse kervanı yolda düzeceğim. Çünkü ben bu işi bilimsel yolla öğrenmedim. Ben bu işin hocası da değilim. Birlikte ilerleyeceğiz. İkincisi, bu sayfalarda yazacağım tek konu bu olmayacak, zamanımı ekonomik kullanmak zorundayım. Bir şeyin güvencesini veriyorum: Ayırdığınız zaman ve emek kesinlikle boşa gitmeyecek.

 

Eleştirel Düşünme Nedir?

Eleştirel düşünme, bilgiyi ve usu en mantıklı ve en doğrulanabilir sonuçlara ulaşma ve bunu yaparken rasyonel düşünmenin önündeki engelleri saptayıp bunlardan kurtulma sürecidir. Buna herkes gereksinim duymaz. Yöntemsel olmak çoğu zaman soğuk ve sıkıcıdır. Pek çoğu mantığa güvenilmemesi gerektiğini, kişiyi “iyiye ve güzele” duyguların yönelteceğini savunur. Bu yaklaşım çoğu zaman gerçekleri bilmek konusunda seçici olmak anlamına gelir. Ancak gerçeği ve bütün gerçeği bilmek istediğinden emin olanların eleştirel düşünmeye ilgi duyması ve dikkatini buna vermesi beklenir.

Eleştirel düşünmek zeki olmayı gerektirmez. Tersi de geçerlidir. Herkesin yeterince zekası vardır ancak bunu nasıl kullanacağı okullarda öğretilmemektedir. Eleştirel düşünmek mutlak değildir, sonuç değildir, ancak bir yöntemdir ve bir çabadır.

Eleştirel düşünmek, yanlışları bulmak için olumsuz düşünmek değildir. Başkasına veya kendimize ait savları ve görüşleri değerlendirmek için tarafsız ve eğilimsiz bir süreçtir.

Eleştirel düşünme kişileri benzer düşündürmeyi amaçlamaz. Kişinin değerleri ve ilkelerinden bağımsızdır. Değerler ve ilkeler kritik düşünebilen iki kişinin başka sonuçlara ulaşmasının nedenidir. Bunda yanlış bir şey yoktur. Amaç kişinin bu değerler ve ilkelerle çelişik sonuçlara ulaşmamasıdır. Bunun yanında algı ve duygusal gereksinimler arasındaki ayrım da kritik düşünmemize karşın başka başka sonuçlara ulaşmamızı sağlayabilir.

Eleştirel düşünme kişinin özgünlüğüne veya kişiliğine karşı değildir. Nesnelliğinizi artırır ancak özgünlüğünüzü azaltmaz.

Eleştirel düşünme inançların geçerliliğini tartabilir, ancak kendisi bir inanç değildir.

Eleştirel düşünme duyguları yok saymaz. Duygular yaşamımıza anlam, amaç duygusu ve mutluluk katar ve gerçeğin ayrılmaz bir parçasıdır. Eleştirel düşünme bunun yerine geçemez. Buna karşın evlenme, çocuk edinme gibi duygusal kararlar da eleştirel düşünmeyi gerektirir. Çünkü vereceğimiz kararın duygusal gereksinimlerimiz ve dileklerimizle, yani amacımızla çelişmemesi gerekir.

Eleştirel düşünme her konuda bilimsel kanıtları zorunlu kılmaz. Bilimsel gerçek olduğu savunulanların çoğu sadece birer savdır ve bilindiği öne sürülenlerin çoğu kestirimdir. Bilimsel savlar da eleştirel düşünerek değerlendirilmelidir.

Eleştirel düşünmeye dayalı savların inandırıcı olmak zorunda olmadığı da unutulmamalıdır. Tersine, ilerleyen yazılarda görüleceği gibi çoğu zaman en çekici, en inandırıcı savlar nesnel olmayan, duygulara seslenen safsatalardır. Bu nedenledir ki politikacıların, satıcıların, dincilerin, söyleyip yazdıklarının çoğu safsatadır. Kendileri de bunun ayırdındadırlar. Mahkemelerde sunulan ve kabul gören savların da kimisi safsatadır.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s